Edebiyat/Şiir
- İbrani ve Yunan edebiyatı Mısır etkisi altında kalmıştır.
- İbranilerin kutsal yazıları üzerinde Mısır’dan gelme
inanç, düşünce ve üslup özellikleri çok belirgindir.
- Akhenaton’ un görüş ve
anlayışı ile Kitabı Mukaddesin 104’ üncü mezmuru neredeyse aynıdır.
- Bazı araştırmacılara göre, Akhenaton’un sözleri sonradan
İbrani ya da Arami dillerine çevrilmiştir; bu sözlerle İncil’deki bazı
cümlelerin benzerliği bir raslantı değil, doğrudan doğruya çevirilerin
sonucudur.
- Eski Mısır’da yazılı dram ve komedi gelişmemişti.
Osiris’in Dramı’nın da yazılı metni yoktur.
- Eski Mısır’da önemli bir tarihçi yetişmemiştir.
- Eleştirmen yoktur.
- Mısır edebiyatının en önemli iki türü, dini şiirler ile
sevgi şiirleri, türküleridir.
- Atasözleri, ahlak kuralları ve öğütleri çoktur.
- Her firavun sarayında bir şairin görevli olduğu
sanılmaktadır. Bu şiir dilini halk anlamazdı. Halk dili daha sade idi.
Akhenaton devrinde klasik dil yerine halk dilinin kullanımı yaygınlaşmıştı. Bu
firavunun ölümünden sonra da dildeki tazeleşme yayılarak devam etti. Ama
Mısır’ın son birkaç yüzyılında edebi dil yeniden halk tarafından zor anlaşılır
hale geldi.
- Mısır şiirinde kafiye neredeyse hiç yoktur.
- Mısır’ın dil ve edebiyat zevkinde de 3000 yıllık bir
süreklilik görülmektedir.
- Şiir ve düz yazıda cinaslar, kelime oyunları sık sık
kullanılırdı.
- Hiciv ve mizah edebiyatta önemli bir yer tutardı.
Şair Konstantinos Kavafis (1863-1933), İskenderiye’de
doğmuş, 1882 yılında İngilizler İskenderiye’yi işgal edince İstanbul’a gelmiş. Teyzesinin
Tarabya’da, dedesinin Kadıköy’de evi varmış. Ağabeylerinden biri ile birlikte
babasının ayrıldığı Yunan vatandaşlığına girmiş ve 1885 yılında tekrar
İskenderiye’ye dönmüş. Bu ayrılışın şiirini paylaşıyoruz:
TARABYA’DAN AYRILIRKEN
Hoşçakal Tarabya, hoşçakalın otelin zevkleri-
Çatlayasıya yenen güzel yemekleri,Günün yorgunluğunu alan güzel yatakları
Hiç ayrılmak istemediğim o güzelim manzarası-
Zamanı geldi artık bu güzel şeylere
Hoşçakalın demenin!
Ama karşı taraftaki Kadıköy’ü
Gene de selamlamalıyım çok daha basit ve yoksul:
Ama derler ki iyidir basit olanın yüreği
Oyun olmaz iyiliğin olduğu yerde
Öyleyse gelin dil uzatmayalım gösterişsiz Kadıköy’e
Yanlızca selam diyelim!
Türkçesi : Herkül Milas, Özdemir İnce , Varlık Şiir’den
Konstantinos Kavafis Bütün Şiirleri
Mimari
- Mabetler ve asillerin evleri taştan, diğer evler
kerpiçten, tahtadan, sazdan yapılırdı.
- Zengin evlerinde mutfak, yıkanma yerleri, havadar oturma odaları,
ayrı yatak odaları, ahır, yüksek tavanlar, küçük pencelere bulunur, bazıları
iki katlı evlerde otururlar, oturma odalarının duvarlarına resim yaptırırlardı.
- Üç piramit formu vardı: Basamaklı, sürekli yüzlü, ezik
görünümlü.
- Piramit temelleri hafif içe eğik yapılarak sağlamlık
temin edilirdi.
- Ana piramitin çevresinde aile bireyleri ve saray halkı
için başka mezarlar yapılırdı.
- Sadelik, mükemmellik, denge ve yücelik hissi vermek için
piramit formunun ideal olduğu düşünülmüştü.
- Firavun gökyüzüne çıkarken, piramitlerin onun çıkışını
kolaylaştıracağı düşünülürdü.
- Herbert Read, piramitlerin estetik değerinin
tartışılabilir olduğunu söylüyor. Şekillerinin rastlantısal olduğunu, esasında
sanatla ilgili olmadığını yazıyor.
- Büyük ehramların hemen hepsi MÖ 4000 – 2200 yılları
arasında inşa edilmiştir.
- İlk zamanlarda hakim olan büyük ehram mezarı, sonraları
yerini ülkeye hakim uluslara bağlı olarak küçük - yapılara, zarif tapınaklara,
ince zevkli türbelere bıraktı.
- Piramitlerde kare kesitli sütunlar ve arşitravlar vardır.
- Piramitlerde sütunların tavana kadar gittiği bir veya
birkaç sütunlu salon (hipostil salon) bulunur.
- Başlık süsüne göre sütunlar: Palmiye tipi (yuvarlak
gövde, palmiye başlıklı ), Lotüs tipi (birbirine bağlı saplardan oluşan
sütun ve lotüs çiçekli başlık), Papirüs tipi (Nervürlü sütun ve papirüs
çiçekli başlıklı), Hathorik Sütun (Tanrıça Hathor’un yüzünü taşıyan başlıklı) olanlar şeklinde sınıflandırılabilir.
Kutsal çiçek lotus
sütun başlıklarına da uygulanıyordu.
|
- Yeni Krallık döneminde yapılan tapınakların girişinde iki
kule vardır. Bunların önünde genellikle dikilitaşlar (obeliskler) ve
heykeller bulunurdu.
- Obelisk: Tabanı kare kesitli, uca doğru piramit
biçiminde incelen bağımsız sütunlar. Önceleri güneşin ilk ışınlarını toplamak
üzere yapılırken sonraları bir kuvvet sembolü ve atalara şükran anıtı olarak
yapılmaya başlandılar. Genellikle Assuan granitlerinden oyulurlar ve tek
parça olurlardı. En yükseği 32 m. , kırmızı granitten yapılmıştır ve şimdi
Roma’dadır. İstanbul’daki III. Tutmosis dikilitaşı 390 yılında Heliopolis’ten
gelmiş ve spinaya konmuştur. Ayrıca Paris, Londra ve New York’ta da Mısır’dan
gitme dikilitaşlar vardır.
Obelisk, Karnak
|
- Antik dünyanın yedi harikasından biri olan İskenderiye Feneri (MÖ 297-283),
İskenderiye limanındaki Faros Adası’ndaydı. Yüksekliği 110 metre idi. Antik
dünyada bir tek Giza’daki Büyük Piramit daha yüksekti.
- Sahte Kapı. Ölü evlerinde kör bir kapı bulunurdu.
Mezarın önemine göre boyutları değişirdi. Bu kapıdan büyülerin geçeceği,
armağanların ulaşacağı düşünülürdü.
Eski Mısır
mimarisinde çok çeşitli sütun başlıkları kullanılmış.
Mısır gezisinde
fotoğrafını çektiğimiz sütun tiplerini sizlerle paylaşıyoruz. |
Esna’daki 24
sütunlu salondaki kolonların kompozit başlıkları. 18. Sülale dönemi, Ptoleme
Krallığı.
Fotoğraf, Gülüm
Ilgaz
|
Medinet Habu’daki II. Ramses Tapınağı |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder