Kayıp Tarihi Miras
26 Aralık 2003 tarihinde İran’da yaşanan 6,6 Mw
büyüklüğündeki deprem ile 25.000 kişi öldü, 50.000 kişi yaralandı ve yüzbine
yakın kişi evsiz kaldı. Arama kurtarma çalışmalarını zorlaştıran faktörlerden
biri yapıların kerpiç olmasıydı dendi.
FEST ile Ekim 2002’de yaptığımız İran kültür gezisinde
Kirman’a da gitmiş, oradan da 200 km. yol yapıp Bam’ı da gezmiştik. Depremin
üzücü haberi, gördüğümüz yerlerde yaşanan bir acıyı yansıttığı için bizlere
daha da sarsıcı gelmişti.
Artık yıkılmış olan, gezdiğimizde bizi hayran bırakan Bam
Kalesi’nin 2002’deki halini sizlerle paylaşmak istedik.
Bir söylenceye göre yaşamına Partlarla başlayan, ancak
daha büyük ihtimalle 3. yüzyılda Sasaniler döneminde kurulmuş kale- şehrin,
16-18 yüzyıllarda Safaviler döneminde 11.000 kişilik nüfusu barındırdığı düşünülüyor. Dış surları 3
km. uzunluğunda olan kerpiç kale-şehir
üç sıra sur ile korunuyordu. En dışarıdaki ana sur 12 m yüksekliğinde ve
3 m genişliğindeydi ve dört girişi olan sur dışarıdan bir hendekle çevriliydi.
En dıştaki surun içinde 400 kadar ev, atölyeler, dükkanlar, bir
kervansaray ve ana cami bulunuyordu. Gördüğümüz yapıların bazıları 12.yüzyıla tarihleniyordu, ancak
büyük bir bölümü Safevi dönemine aitti. Bu surun üzerinde 1810’da Kaçarlar
tarafından restore edilen bir gözetleme kulesi ve Dört Mevsim Pavyonu
yeralıyordu.
İkinci sıra surun içinde kışla, ahırlar, bürokratların ve
askerlerin evleri bulunuyor,üçüncü sıra sur ise iç kaleyi
ve valilik binasını koruyordu.
Şehir birkaç kez terkedilmiş: 18. yüzyılda Afgan işgali ile, Kaçarlar iktidara gelince korkudan. Deprem öncesinde şehrin boşaltılışı 1931’de. En son kışla olarak kullanılmış.
Bizim gördüğümüz
halini ise 1970’lerde başlatılan restorasyon ile almıştı.
Güneşte kurutulmuş toprak tuğlalar ve kil ile inşa
edilmiş, termitlerden korumak ve depreme karşı duvarların esnekliğini artırmak
için duvarların arasına yerleştirilmiş palmiye gövdelerine rağmen depremde
yıkılan kaleyi umarız sizler de beğenirsiniz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder