Hazreti Muhammet’in çoğu zaman beyaz olmakla beraber
siyah, yeşil, lacivert, kırmızı cübbe, hırka ve sarık giydiği Hadislerde yer
alıyor. Dolayısıyla Müslüman erkekler için renk açısından bir kısıt görünmüyor.
Ancak erkeklerin sarı renge boyanmış giysi ve sarı renkli koku kullanması ile
ilgili ihtilaflı bir durum söz konusu. Sarının kadın giysisi için daha uygun
olduğu düşünülüyor. "Beyaz elbise hayırlı giyeceklerinizdir. Ölülerinizi de
beyazla kefenleyin" ve "Renklerin en güzeli yeşildir" Hadislerde geçiyor.
Ancak her rengin kendine göre bir güzelliği olduğu, bazı renkleri şer ve
şeytana yorumlamanın doğru olmadığına inanılıyor. Ancak giyside ipek kumaştan
kaçınılıyor. Ama İslamiyet denince akla ilk gelen renk yeşil. Yeşil renk
mübarek renk, Cennetin rengi. Ayrışma açısından bakarsak yeşil renk Ehl-i
Sünnet’i, kırmızı Şiilik’i gösteriyor. İmam Hüseyin’in varisleri olan
Seyyidlerin onun matemini tutmak için siyah sarık giydikleri, Peygamber
soyundan gelmeyen ulemanın ise şeyh sıfatıyla beyaz sarık taktıklarını İran’da
görüyoruz. Türk Alevi kültüründe siyah Fatıma’yı, beyaz Hz. Muhammed’i temsil
ediyor. Alevi kültüründe kadınların alınlarındaki kara çeki yas belirtiyor.
Kabe’nin örtüsü siyah, Kur’an’da siyah zeytine yemin ediliyor, Abbasi bayrağı (
Peygamberinki örnek alınarak ?) siyah seçiliyor. İslamiyet yas tutma dini
değil: ölünün arkasından matem tutmak, siyah giymek caiz değil. Tüm giysilerin
mahrem yerleri kapatması gerekiyor.
17. yüzyıl doğa ve ışık ölçümüyle ilgili araştırmaların
yüzyılıdır. Isaac Newton 1666 yılından itibaren prizma deneyleri ile ışığı
ayrıştırır ve siyah ile beyazın içinde yer almadığı yeni renk düzenini bulur.
Newton, ayrıca rengin ışık gibi ölçülebildiğini gösterir. Her birinin
kendi dalga boyu olan renk tayfında kırmızı,turuncu,sarı, yeşil, mavi, çivit mavisi
ve mor vardır. Bilim işin içine karışınca renk, gizeminin bir kısmını yitirir.
Ortaçağ ve Rönesans’ta altı temel renk varken, artık temel renkler üç tanedir.
Ana renkler: mavi, kırmızı,sarı
Ara renkler ( karışım renkleri): yeşil, mor, turuncu
Mavi+ sarı = yeşil
Mavi + kırmızı = mor
Kırmızı + sarı = turuncu
18. yüzyılda Romantizm hareketi, Amerikan ve
Fransız devrimleri ile ilerlemenin, Aydınlanmanın, özgürlüklerin rengi maviye
ve tonlarına talep artar ve bu yüzyıl çivit-indigo çekişmesine tanık olur.
Avrupa, özellikle Fransa ve Germen ülkeleri yerli çivitotu üretimine ve yoğun
çivit ticaretine zarar vermemek için indigonun ithalini ve kullanımını
yasaklamışlardı. Oysa indigo ile yapılan boyama işleminde mavi daha parlak
oluyor ve mavinin pek çok tonunun elde edilmesine imkan sağlıyordu. Amerika
kıtasının keşfi ile tropik bölgelerde daha üstün nitelikte çivitağacı
türlerinin bulunmasıyla Amerikan indigosu zamanla Avrupa çivitinin yerini
almaya başlar. Üretimde köleler kullanıldığı için maliyeti Avrupa çivitinden
daha düşük olur. 19. yüzyılda yapay boyaların kullanımı boyacılıkta kullanılan
bitkilerin tarım ve ticaretini geriletir.
1810 yılında Goethe, rengin değişik şartlar
altında nasıl algılandığını gösteren bir katalog hazırlamış: Theory of Colors.
Renk, Goethe’ye göre matematiksel formüllere indirgenemeyecek, yaşayan, insani
bir fenomendir. Fizyolojik renkler ile algının öznel ve kültürel
yönlerinden bahseder. Otoriteler tarafından çok eleştirilen ve teori olarak
kabul edilmeyen bu çalışma için Wittgenstein , belirsiz bir şema demiş,
ama pek çok sanatçı Goethe’nin kataloğundan etkilenmiş. Goethe ayrıca Genç
Werther’in Acıları romanı ile Werther tarzı mavi giysi modasını tüm Avrupa’ya
yaymış. Novalis’in küçük mavi çiçeği de Alman romantizminin simgesi haline
gelmiş. Romantizm ile mavi, aşkın, melankolinin düşün rengi olur. Mavi, ortaçağ
ve Rönesans boyunca Avrupa’da sıcak bir renk olarak geçer, soğuması 17.
yüzyılda başlar, gerçek soğuk renk olması 19. yüzyılda gerçekleşir. Goethe’ye
göre hala kısmen sıcak bir renktir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder