Menü

TR / EN

19 Mart 2013 Salı

PERU 5



İnkalar çokeşliymiş. Eşlerden biri, kanın soyluluğu bozulmasın diye anneleri veya kızkardeşleri olurmuş. Müzelerde İnka döneminden kalma pek çok erotik figür ve desen var. İnkalar on ailelik gruplar halinde yaşar ve kendi içlerinden birini önder seçerlermiş. Bu önder de kendine beş önder seçer ve bu hiyerarşik sıra Güneşin oğlu olduğu kabul edilen krala kadar uzanırmış. Çocuklar ve yaşlılar dışında herkesin çalışması beklenirmiş. 

Tembellik ve onur kırıcı davranışlar sert cezalandırılırmış. En büyük suçlar tembellik, yalan söylemek ve bir şey çalmak. Ama kral bunların üçünü de yapabilirmiş. Din adamlarının ise yalan söyleme hakları varmış. 

Kimsenin tapulu malı yokmuş, herşey devletinmiş. İnka öncesi Güneş tanrısının yardımcıları göklerden sorumlu Condor (bir çeşit büyük akbaba), yaşayanlardan sorumlu Puma, ekinlerden sorumlu Lama ve yeraltından sorumlu Kurbağa. İnka döneminde Condor ve Puma yine Güneş tanrısının yardımcıları ama yeraltından Yılan sorumlu. İnkaların Tanrı’ya adadıkları kutsal hayvan Lama’nın kalbini yedikleri biliniyor.

İnka ayinlerinde hayvan kurbanı yanında insan da kurban edilir, kehanet törenleri yapılırmış. İnka rahipleri tarafından tanrılara kurban edilen biri erkek, ikisi kız, üç çocuğun donmuş ve hiç bozulmamış cesetleri 500 yıl sonra And Dağlarının tepesinde, iki metre derinlikte bulunduğunda dizlerinin cenin konumuna getirilerek ip ile bağlandığı görülmüş. 

İnkalar ölümden sonra yaşama inandıkları için çocukların yanlarına özel eşyaları da konmuş. Çocukların yetişkinlerden daha saf olduğuna inanıldığı için adaklarını çocuklar arasından seçmeye özen gösteriyorlarmış. 

2002 yılında, Lima’ya yakın bir gecekondu bölgesinde 1200’ün üstünde mumya bohçası bulunmuş. Bu bohçaların içinde 1-7 adet insan bedeni ve gömülenlere ait  giysiler, silahlar ve yiyecekler varmış. 

16. yüzyılda İnkalar kardeşlerin taht kavgaları yüzünden çok zayıflamışlar. İspanyollar başlarında Francisco Pizarro ile ülkeye geldiklerinde tahtta Atahualpa varmış. İspanyollar Atahualpa’yı teslim almışlar. Atahualpa hapisteki kardeşini öldürüp büyük bir miktar altın vererek özgürlüğünü geri almak istemiş. İspanyollar ise onu, kardeşini öldürdün, diyerek idam etmişler.

İnkalar, ülkelerinin her yanına uzanan yollar inşa etmişler. Tekerlekli araç bilinmediğinden yayalar ve yük hayvanları için yapılan yolların bir bölümü taşla kaplanmış, eğimli arazilerde ise kayalar oyularak basamaklar yapılmış. Yolları askeri amaçlarla ve devlet işleri için kullanıyorlarmış. İşte bu yol ağı İspanyolların ülkeyi ele geçirmelerini çok kolaylaştımış. San Martin 1821 yılında Peru’nun bağımsızlığını ilan edinceye kadar İspanyol hakimiyeti devam etmiş.

Dağ kesimi yerlilerinin inanışına göre tüm ölülerin ruhları “Dilsizlerin Ülkesi” adında bir yere gider. Önce büyük nehri aşmaları gerekir, bu nehrin üzerinde saç tellerinden yapılmış bir köprü vardır. Çok ilginç bir benzerlikle eski Pars kaynaklarında da bu vardır, Zerdüşt inancında olanlar da öldükten sonra bir kıl köprüden geçeceklerine inanırlar. İnkalar iyilerin ölünce geldikleri yere, toprağın altına döndüklerine, kötülerin ise gökyüzünde ateşin olduğu yere gittiğine inanırlardı.

İnkalarda erkekliğe geçiş töreninde oğlan çocuğa ilk defa bel kışağı takılır ve İnka aile bireylerinin yanında kulakları delinirdi. Buna benzer törenler, başka bazı inançlarda da (Yahudilerde, Sihlerde...) vardır ama bu kuşak bağlama Zerdüşt – İnka inançlarının ikinci benzerliği olarak dikkat çekmektedir. (Blogumuzda, İnanç Dosyası’nda Zoroastriamism 3 bölümde yayınlanacaktır.)
Peru’da erkekler için örgü kursları açılıyor. Burada örgü işi erkeklerin hakimiyetinde.  
Amerika kıtasında var olan uygarlıklarda yazı bilinmiyormuş. Burada da yazı yerine düğümlerle ifade edilen çok karmaşık bir bilgi ağı kullanılıyormuş. O kadar karmaşık ki, hala çözülememiş.
Peru halkı genç bir halk. 25 milyon olan nüfusun yarısı 21 yaşın altında. Ekonomik sıkıntılar ve çeşitli terörist eylemler nedeniyle toplumsal krizler yaşandı.

1969-1980 döneminde askeri yönetim vardı. 1980 yılından beri seçimle gelen sivil hükümetler tarafından yönetiliyor. 20. yüzyıl başlarında Peru’ya göç eden Japon asıllı Fujimori, Değişim-90 sloganı ile devlet başkanı olup tüm terörist eylemleri sona erdirdi. Terör örgütünün başı felsefe profesörü, Marksisit Guzman 1992 yılında tutuklandı. 10.000 militanı ile 70.000 kişinin ölümüne, 600.000 kişinin göç etmesine neden olmuştu. Fujimori oldukça başarılı bir ekonomik politika yürüttü. Yollar yaptırdı, sağlık hizmetlerini çoğalttı, fakirlerin desteğini aldı, zenginleri kızdırdı. 

Başdanışmanı ve Milli İstihbarat Servis Başkanı Montesinos’un rüşvet alırken suçüstü yakalanmasından sonra Peru’da işler karıştı. Dünyada da yankılar uyandıran bu skandalda Genel Kurmay Başkanının da Montesinos ile işbirliği içinde olduğu anlaşıldı. Bir çok üst rütbeli subay da emekliye sevk edildi. Fujimori, APEC zirvesine katılmak için, bir söylentiye göre yanında para dolu 36 bavul ile, ülkeden ayrıldı, zirve sonrasında ülke dönmeyip, Tokyo’ya gitti, istifa edeceğini oradan bildirdi. Peru Kongresi, Fujimori  yanlısı Kongre Başkanının ve Cumhurbaşkanının görevden alınmasına karar verdi. Yeni seçilen Kongre başkanı Paniagua Cumhurbaşkanı, eski BM Genel Sekreteri Perez de Cuellar Dışişleri Bakanı oldu. Böylece Peru, anayasal düzen dışına çıkmadan, olaylar zincirini anayasal çerçeve içinde çözmüş oldu. 

Toledo, Garcia, Humala sonraki Cumhurbaşkanları oldular. Garcia, teröristlere örtülü af çıkartmaya çalışmakla suçlandı. Ayrıca gazeteciye tekme, vatandaşa tokat atmak, bir engellinin tekerlekli sandalyesini ayağı ile itmek gibi temiz olmayan bir sicil ile ülkeyi yönetti. Şimdiki Cumhurbaşkanı Humala’nın seçim yarışındaki en büyük rakibi, yolsuzluk ve 25 kişinin öldürülmesinden sorumlu olan iki ölüm mangasına yetki vermek suçundan 25 yıl hapis cezasına çarptırılan Fujimori’nin kızı, Keiko Fujimori idi. 35 yaşındaki Keiko herşeye rağmen ilk turda oyların %23’ünü alarak, solcu Ollanta Humala’ya rakip olabildi. 

Denize kıyısı olmayan Bolivya’ya savaşmadan, KENDİ RIZASI İLE, Ekim 2010’da Büyük Okyanus kıyılarında toprak veren, Latin Amerika’nın görece istikrarlı ve ekonomik büyüme içindeki  güzel ülkesi Peru’nun, tarihi mirası, sempatik insanlarıyla daha iyi yönetimleri hakkettiğini düşünerek Peru'dan ayrıldık.



İnka taş işçiliğinde harç kullanılmadığı ve taşların simetrik olmasından kaçınıldığı çok net görülebiliyor.


Peru Yazı DizimizdeYararlanılan Kaynaklar


  • All Peru, Neus Escandell-Tur, Editorial Escudo de Oro
  • All Cuzco, Alexandra Arellano, Editorial Escudo de Oro
  • All Machu Picchu, Henri que Urbano, Editorial Escudo de Oro
  • The Nazca Lines, Johan Reinhard
  • Sillustani, Adrian Quispe Escobar, Guia Official de Turismo
  • İnka ve Maya Efsaneleri, Walter Krickeberg, Okyanus Yayıncılık
  • İnkaların Dini, Herman Trimborn, Okyanus Yayıncılık
  • Işıl Özgentürk’ün 2006 yılında Cumhuriyet Gazetesi’nde yayınlanan Şili, Bolivya ve Peru yazı dizisi
  • Prof. Dr. Suna Kili’nin Peru’da Barışçı Devrim yazısı
 
 
 
 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder