Dün Kontrbas’ı ( Can Yayınları ) okudum. . Kendi küçük,
lezzeti büyüktü.
Bu, okuduğum üçüncü Süskind eseri oldu. Okuyuş sıram,
yayımlanış tarihleri sırasına göre olmadı. Önce Koku’yu (1979), sonra
Güvercin’i (1988), en son Kontrbas’ı (1980) okudum. Bu oyun,en çok sahnelenen
oyunlardan biri olmuş. Bir monolog. Ama okuması çok keyifli. Bu müzik aletinin
teknik özelliklerini çok esprili bir dille anlatıyor, besteciler ve orkestra
hakkında bilgi de veriyor.
Kitabın, ‘’Müzik , haliyle metafizik bir şey......zamanın ve tarihin ve politikanın ve fakirin ve zenginin ve hayatın ve ölümün ötesinde.’’ gibi çok hoş tanımlamaları ;
‘’Psikanaliz, malum,tükenmiş durumda. Bugün biliyoruz tabii
psikanalizin tükenmiş olduğunu, psikanaliz kendisi de biliyor
zaten......psikanaliz kendisi çözebildiğinden daha çok soru atıyor
ortaya,.......kendisini boğuyor sonunda. Malum , psikanaliz bugün orta malı
olmuş durumda.’’ gibi çarpıcı saptamaları ; Bach’ın Protestan olduğu için
unutulduğu, Mozart’ın orta karar bir besteci olduğu, Wagner’in aceminin biri
olduğu, partisyonlarının yanlışlarla dolu olduğu gibi iddiaları var.
Süskind 1949 doğumlu, tarih okumuş. Koku adlı romanı ile dokuz yıl Spiegel dergisinin en çok satanlar listesinde kalmış, 35 dile çevrilmiş, sekiz milyon nüshadan fazla satmış, hem okuyucu hem eleştirmenler tarafından beğenilen nadir eserlerden olmuştur. Güvercin adlı romanı da Koku gibi Fransa’da geçmektedir ve bir anti - kahraman öyküsüdür. Bu iki romanı da zevkle okumuş olduğum için rafta görünce elim Kontrbas’a gitti ve bu seçimimden de mutlu oldum. Galiba bu oyun İstanbul’da da sahneye kondu ama ne zaman ve kim tarafından bilmiyorum. Keşke tekrar oynasa ve gidebilsem...
Süskind 1949 doğumlu, tarih okumuş. Koku adlı romanı ile dokuz yıl Spiegel dergisinin en çok satanlar listesinde kalmış, 35 dile çevrilmiş, sekiz milyon nüshadan fazla satmış, hem okuyucu hem eleştirmenler tarafından beğenilen nadir eserlerden olmuştur. Güvercin adlı romanı da Koku gibi Fransa’da geçmektedir ve bir anti - kahraman öyküsüdür. Bu iki romanı da zevkle okumuş olduğum için rafta görünce elim Kontrbas’a gitti ve bu seçimimden de mutlu oldum. Galiba bu oyun İstanbul’da da sahneye kondu ama ne zaman ve kim tarafından bilmiyorum. Keşke tekrar oynasa ve gidebilsem...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder