Menü

TR / EN

12 Mart 2013 Salı

PERU 3


Amazon gezimiz hem ormanın içinde hem nehirde gezerken çok zevkliydi. Nem, bazı fotoğraf makinaları ve film makinalarını çalışmaz hale getirdi.

Tukanlar insandan kaçmıyor, hatta birlikte kahve içmeye geliyorlar.

Amazon Havzası'nda, Madre de Dios Nehri üzerinde giderken gündüz ilkel usullerle altın arayanları, gece ise timsahları görmek mümkün. Tropik ormanlarda kauçuk, maun, kınakına, kakao ve vanilya ağaçları arasında yürümek; maymunları, papağanları, kelebekleri, tukanları izlemek unutulmayacak kadar zevkli. Ayrıca Amazon yağmur ormanları 2012 yılında yeni seçilen 7 Dünya Dünya Tabiat Harikası’ndan biri oldu ( New 7Wonders of Nature ).



Cuzco’da İnka Meydanı’nda önceden Viracocha Tapınağı olan bina şimdi Cuzco Katedrali. En önemli tapınaklarını pumanın kalbinin olduğu yere yapmışlar.

Katedralde Cuzco Resim Okulu ürünü 400 tablo var. Son Akşam Yemeği tablosunda Avrupa motifleri yerel motiflerle birleştirilmiş.


Pumanın gözü. Göz, güneşin dörtlü oniki evresine bölünmüş.


Chavin, Paracas, Nazca, Mochica, Tiahuanaco, Chimu kültürlerini izleyen İnkalar (1200-1533), ilk kez ülke genelinde siyasal birliği sağlayarak Peru'nun yanısıra Bolivya, Şili, Ekvator ve Kuzey Arjantin topraklarını da egemenlikleri altına almışlar. Çoktanrılı bir panteonla temsil edilen dini yaşamlarında Güneş Tanrısı Inti, Yaratıcı Tanrı Viracocha ve Toprak Tanrıçası Pachamama önemli yer tutuyormuş. Dinlerinde, mana (kutsal ruh) inancı güçlü olduğundan başkentleri Cuzco'yu puma şeklinde kurmuşlar. Bu sayede pumadaki kutsal ruhun şehre geçeceğine inanmışlar. 3300 metre yükseklikteki bu şehir 12 yüzyılda kurulmuş.

Cuzco, Keçuva dilinde "dünyanın göbeği" anlamına geliyor. Cuzco'nun kurulacağı yer İnkaların atası sayılan Manco Capac'ın attığı altın mızrakla belirlenmiş. Mızrağın saplandığı yere İnka başkentinin temel taşını koymuşlar. İnka'nın sarayı, pumanın kalbi; kuzeydeki Sacsayhuaman, pumanın başı; Altın Tapınak, pumanın üreme organlarının bulunması gereken yerlere kurulmuş. İnka'nın sarayı şimdi anameydan, Plaza de Armas'taki Katedral. Altın ve gümüş altarlar göz kamaştırıyor. İlginç tablolardan biri kobay yenen Son Akşam Yemeği. Kobay Cuzco'nun geleneksel yemeği. Katedral'deki Meryem'lerden birinin tacı ay gibi, böylece Ay Tanrıçası ile bir yakınlık kurulmuş. 17 yy.da gelişen Cuzco Resim Okulu hala sürüyor ve Katedral bu okulun öğrencilerine eğitim yeri olmaya devam ediyor. Anameydan kolonyal yapılar ve kiliselerle çevrili. 

Sacsayhuaman'ın tam olarak ne amaçla yapıldığı bilinmiyor, kale olma ihtimali üzerinde duruluyor. 24 Haziran'da Güneş Tanrısı onuruna yapılan bayram, kutlanmaya günümüzde de devam ediyor. Burada İnka mimarisi yakından görülebiliyor. Çok büyük, çokgen taşlar harçsız bindirme tekniği ile birbirlerine eklenmiş. Taşları hareket ettirebilmek için altlarına kütükler koyuyorlar ama İnkalar tekerleği bilmiyorlarmış. İnkalar da Aztek ve Mayalar gibi simetri sevmiyorlardı. Pencere ve kapılar, mumyaları koymak veya astrolojik ölçüm yapmaya yarayan nişler trapezoid. Cuzco'daki Altın Tapınak veya diğer adıyla Güneş Tapınağı, şimi Dominiken Manastırı. Giriş ücretini de onlar alıyor. Altın Tapınaktaki herşey altınmış ama şimdi hiç kalmamış. İspanyollar altınları söküp yerine fresk yapmışlar. Manastırın duvarlarını İnka duvarlarının üzerine örmüşler. Cuzco'da İnka yapımı yüksek duvarlar arasında kalan dar yollar şehre büyük bir güzellik katıyor. Cuzco özel yasa ile korunuyor. Yüksek bina yapma izni verilmiyor. İnkaların kutsal vadisi olan Urumamba Vadisi'ndeki Pisac'in halk pazarı çok canlı ve renkli. Vadi'nin öbür ucunda yer alan Ollantaytambo'da İnkaların, İspanyolların gelişiyle yarım bıraktıkları büyük kaleyi gezmek mümkün.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder