Menü

TR / EN

5 Nisan 2013 Cuma

Renkler 5



Renklerde kültürel faktörler de önemli. Örneğin kırmızı Avrupa’da saldırganlık ve cinsellik, Kuzey Afrika ülkelerinde (Fas, Cezayir, Tunus) ise bayram sembolü. Yeşil hemen hemen bütün kültürlerde ümit sembolü olarak yer etmiş. Fas, Tunus ve Cezayir’de koyu mavi yas işareti. Japonya’da yapılan bir araştırma sonucunda en sevilen üç rengin sırasıyla beyaz, siyah ve kırmızı olduğu anlaşılmış. Çin’de kırmızı şans sembolü. Bahar mevsiminin başlangıcında Hindistan’da Holi Renklerin Festivali yapılıyor. Tüm Racastan’da Şubatın Mart ayına döndüğü dolunayda baharın müjdesi karşılanıyor. O gece, ertesi sabah baharın tüm iyilik ve güzellikleri getireceği düşünülerek hemen her sokakta ateşler yakılıyor, kışın kara büyüsünü temsil eden şeytan Holika’yı kovma törenleri yapılıyor. Güneşin ilk ışıklarıyla  birlikte Holi Bayramı başlıyor. İçleri renk renk boyalarla dolup taşan tezgahlar kuruluyor. Yeni mevsime taze kanı simgeleyen kırmızıya ilgi büyük oluyor. Halk, rengarenk boyalarla birbirini boyuyor, şifalı olduklarına inandıkları tozları birbirlerine atıyorlar. Bu festival, hastalıklardan korunma anlamını da taşıyor. Ayrıca Hindistan’da kadınların kaşlarının arasına koydukları kırmızı nokta, bindi, dul kadınlar tarafından kullanılmıyor.




Hindistan’da toz boya satıcısı



Bayraklarda seçilen renkler de tabii ki tesadüfi değil. Her ulus bayrağının rengini kendi kültürel değerlerine göre seçiyor. 18. yüzyıldan sonra beyaz bayrağın bütün dünyada anlamı aynı.


İdeolojilerin de renkleri var: beyaz, kırmızı, siyah, kahverengi, mavi...Çevrecilerin yeşili..


Renklerin deyimlerde kullanımına bakarsak Türkler, İtalyanlar , Almanlar ve Fransızlar "kara kara düşünüyor", bu ruh hali İngilizcede mavi ile ifade ediliyor, "to be blue", "in the blue". Mavinin melankolisi  blues müziği ile devam ediyor, akşam iş çıkış saati bara gidişte içki ile buluşuyor, "the blue hour".



Holi Bayramına katılmak masraflı bir iş değil. Avuç avuç satılan toz boyalar sadece birkaç rupi.


Türk kültüründe beyaz, genç kızlık; siyah yaşlılık, dulluk; kırmızı gelinliği göstermekteydi. Al bağlama adeti bugün de Türkmenler’de devam ediyor. Yönlerin renklerle simgelenmesinin bir uzantısı da savaşlarda atların kullanımı. Hun Hakanı Motun batıya beyaz, doğuya mavi (kır), kuzeye siyah (yağız), güneye al atlarla saldırıya geçtiği, merkezin sarı renklerle temsil edildiği yazıtlardan biliniyor. Batı Hunlarına Ak Hunlar deniyor. Ak, baş renk, asıl yön olarak kabul edilen batı yönünü temsil ediyor. (Acaba bu yüzden mi hep batıya gittiler ?) Ak, yaşlılık, bilgelik, ululuk ifade ediyor, ak sakallılar meclisi kararları hürmetle karşılanıyor."Ak soylu" bir taltif ifadesi. Devletin ululuk, adalet ve güçlülüğün sembolü olarak siyasi bir anlam da taşıyor. Üst rütbeli subay ve komutanlar beyaz giyiniyor. Selçuklu ve Osmanlıların ak sancakları var. Selçuklular büyük ordu topladıklarında yeşil, sarı, kırmızı bayraklar da taşıyorlar. Ak renk meşruluk. Oğuz Destanı’nda  meşru yöneticiye Ak-Han diyorlar. Zorbalık ve hileye dayanan kanun, töre tanımayanları ise gayrı meşru, Kara-Han diye adlandırıyorlar. Türk Şamanlığında iyilik ilahı Ülgen’e beyaz kurban kesiyorlar. Türk mitolojisinde yeryüzünde hayır, bereket ve ışık tanrı Ülgen’e bağlıdır. Türk yaratılış destanlarında insanlığın ilk atası Ak Ata’dır. Ak, cennet anlamında da kullanılmıştır. Ak rengin temiz ruhların hoşuna gittiği inancı ile şamanlar külahlarını beyaz kuzu derisinden yaptırıyor. Ölüm kara renk ile sembolize ediliyor ama şehitlik durumunda beyaz renk kullanılıyor. Türklerde şehit bayrağı beyaz. Kara çoğu durumda olumsuz anlam yükleri taşıyor. Altay inançlarında ruhlar ak ( temiz ) ve kara ( habis ) diye ayrılıyor. Yeraltı tanrısı Erlik kara ruh. Ak Demirciler demiri gökten yere indirip insanlara öğrettiğine inanılan iyi ruhlar, Kara Demircilerin ise kara ruhların temsilcisi olduğu düşünülüyor. Türkler keşişlere kara donlu diyor. Kara rengin Türk kültüründe kuzeyi simgelemesi, kuzeyin karanlıklar ülkesi olarak kabul edilmesi, karanlığı ifade etmesi, ölüm ve matem rengi olması, uğursuzluk durumlarını ifade için ( kara haber ), ahlak dışı ve haram durumları ifadede kullanılması hep olumsuzluk algısına örnek teşkil ediyor. Göktürk Yazıtlarında bey zümresi ak kemik, halk zümresi kara kemik tabir ediliyor ( ak budun- kara budun ). Türklerin beyaz atı ordu içerisindeki rütbelileri, sıradan askerlerden ayırmada kullanmaları sonradan Moğollarda da uygulanıyor. Bu adet Anadolu’da da sürüyor. Fatih İstanbul’a beyaz atı ile giriyor. Dede Korkut, erkek çocuğu olanlar beyaz, kızı olanlar kızıl, çocuğu olmayan kara otağda kalıyor, diye anlatıyor. Kutadgu Bilig’de "Ey aslı ak olan kişi, karaya yakın olma" deniyor. Modern çağda aydınlanma beyaz ( kara cahil ), dini taassup kara ( kara çarşaf ) ile tanımlanıyor. Türk renk dilinin tarih içerisindeki sürekliliğini ortaya koyan çok sayıda örneğin var olduğu, bunların kültürel bir özgeçmişe dayanarak üretilmekte olduğu görülmektedir.

 



Herkes sokaklara dökülüp birbirinin yüzüne toz boya atıyor.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder