Menü

TR / EN

22 Mart 2013 Cuma

Renkler 1



Bir süreden beri BEYAZ TÜRKLER tanımlaması sık kullanılıyor. Doğrusu pek hoşlandığım bir niteleme değil. Ahmet Hakan daha  yaratıcı bir gruplandırma yapıp Türkleri beyaz,yeşil,mor, kara, kırmızı, mavi, alaca ve kalın Türk olarak sınıflandırmıştı. Bunun üzerine renklerle ilgili bir yazı yazmaya karar verdim. Neredeyse pişman olacaktım. Aslında her araştırma konusunda olduğu gibi ucu bucağı gözükmüyordu. Şimdi sizlerle, yaptığım bu küçük çalışmanın daha da küçük özetini paylaşmaya çalışacağım.


Yararlanılan Kaynaklar

Sanatın Anlamı, Herbert Read, T. İş Bankası Kültür Yayınları ve The Meaning of Art, Herbert Read, Faber and Faber,
Mavi, Bir Rengin Tarihi, Michel Pastoureau, İmge Kitabevi
Resimde Müziğin Etkisi, Nazan İpşiroğlu, Remzi Kitabevi
Abstract Art, Anna Moszynska, Thames and Hudson
Konumuz ile ilgili Kandinsky eserleri Türkçe’ye çevrilmiş, ama baskıları tükenmiş. Sanatta Ruhsallık Üzerine, Altıkırkbeş Yayınları’ndan, aynı eser Sanatta Manevilik Üzerine adıyla Haylaz Sanat’tan, Sanatta Zihinsellik Üzerine Hayalbaz’dan çıkmış ama tükenmiş. Bu yüzden Kandinsky için Concerning the Spiritual in Art , Tate Publishing ,2011 bizim kaynağımız oldu.
Sanat ve Sanatçı Üzerine Denemeler, Wassily Kandinsky, 1973
The Ancient Art of Color Theraphy,Linda Clark
İslamvetasavvuf.org
İslamiforum.info
İslamiforum.net
İslamdahayat.com
Sorularlaislamiyet..com
İslamquest.net
Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, Yrd. Doç. Dr. İhsan Toker, 50:2, 2009, sf 93-112
Türk İnanışları ile Milli Geleneklerinde Renkler, Reşat Genç, Atatürk Kültür Merkezi Yayını, Ankara
Colors of Ancient Egypt, Alistair Boddy-Evans, About.com Guide



Rengin tanımları ve sınıflamaları çağlara ve toplumsal kodlara, düşünce sistemlerine, duyarlık tarzlarına göre farklılaşıyor. Rengin kodlarını oluşturan sanatçı ya da bilim adamı değil, toplum oluyor. Renk disiplinlerarası bir alan.

Mağara resimlerinde ve neolitik çağda kullanılan renkler kırmızı, siyah, kahverengi ve aşı boyasının (içine karıştırılan demir hidroksit miktarına göre pas sarısı, kızıl veya koyu esmer renk almış gevrek kil) tonlarıdır.


Fas’ın Fez şehrinde boyama atelyeleri.
 



Dokuma zemin üzerine ilk boyama işlemlerinin MÖ 6000-4000 yılları arasında yapıldığını, diğer renklere göre daha zengin ton ve parlaklık ayarına izin verdiği için binlerce yıl kumaşın boyanması denilince kırmızıya boyama anlaşıldığını öğrendim. Kırmızı sözcüğü Batı’da zenginlik, güç, saygınlık, güzellik, aşk, ölüm, kan, ateş düşüncelerini çağrıştıran sözcükler için kullanılıyor. 

Ortaçağın ortasına kadar baskın renkler kırmızı, siyah ve beyaz. Kırmızı boyanmış , beyaz boyanmamış ama temiz, siyah boyanmamış ama kirli dokumayı temsil ediyor. 12. yüzyıl ortası ile 13. yüzyıl ortasında Batı kültürü üç temel renkli sistemden, mavi,sarı ve yeşilin dahil olduğu altı temel renkli sisteme geçiyor. Günlük giysileri, deriden ve posttan yapılma bazı nesneleri maviye boyamak için Keltler ve Germenler çivitotu, Yakındoğu halkları ise Batı’da yetişmeyen Asya ve Afrika’dan ithal ettikleri, çivit ağacının yapraklarından elde edilen indigoyu kullanıyor. İndigo ile boyama ağaççığın yetiştiği yerlerde neolitik çağdan beri biliniyormuş. İndigo sadece kaliteli kumaşlarda kullanılan pahalı bir ürün ve Hintliler sıkıştırılmış bloklar halinde ihraç ettikleri bu üründen iyi para kazanıyor. Resim sanatında mavi renk için Sibirya, Çin, Tibet, İran ve Afganistan’da yatakları bulunan lapis lazuli ve azurit kullanılıyor. Antikçağ ve ortaçağda mavi için daha ucuz olan azurit tercih ediliyor. Azurit yatakları ise Ermenistan, Kıbrıs, Sina Dağı, Almanya ve Bohemya dağlarında bulunuyor. Mısırlılar antikçağda kum, potas ve bakır karışımı ile yapay mavi pigmentler elde etmeyi biliyor ve kötü güçleri uzaklaştırdığına inandıkları bu rengi çok kullanıyorlar. Eski Mısır’da kırmızı kaosun, çölün, tehlikenin, kaos tanrısı Seth’in rengi. Güneş her akşam çölde battığı için çöl yeraltı dünyasının girişi olarak kabul edilir ve çöl rengi olan kırmızı ölümle ilişkilendiriliyor. Fakat hayat veren kan ve ateşten ötürü hayatın ve korunmanın da rengi olarak kabul ediliyor. Bu yüzden koruyucu muskalarını kırmızı yapıyorlar.  Antik Yunan’da ise kırmızı, siyah, sarı, altın sarısı ve beyaz çok kullanılıyor. Romalılar maviyi Doğulu, barbar ( Keltlerin ve Germenlerin rengi ) bir renk olarak görüyor, yas rengidir, resimde az kullanırlar. Mavi, moziklerde kullanılır. Mozaik de zaten bir Doğu sanatıdır. Roma’da mavi giyinmek kişiyi küçültür, kadında iffetsizlik, erkekte kadınsılık belirtir, mavi göz fiziksel bir çirkinliktir. Cumhuriyet dönemi Roma’sında mavi göz ile kızıl ve kıvırcık saç ile şişmanlık küçültücü özelliklerdir. Antik Yunan ve Roma’ya göre gökkuşağında mavi yoktur. 12. yüzyılın ortasına kadar Hıristiyan dininde de mavi neredeyse hiç bulunmaz.

Yahudilik’te mavi, gök ve denizin rengi olduğu için tanrısallık vasfını simgeler. ‘’ Esvaplarının eteklerine saçak yapsınlar, saçağın üzerine mavi/lacivert kordon koysunlar. Onu görüp Rabbin emirlerini hatırlasınlar’’ buyurulmuştur. Dua şalları tallit, bu tarife uyar. Bayrakta da bu yansıma görülür. Sarı renk ikonografide geleneksel olarak sinagogla özdeşleştirilir.


 
Beijing' de Cloisonne Yapım Fabrikasında Kullanılan Boyalar

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder