Menü

TR / EN

8 Mart 2013 Cuma

PERU 2


Peru’nun başkentinde büyük cumbalı bir Lima Barok örneği

Lima’da Aziz Francis Katedral ve Manastırı ve giriş kapısı. Stili Lima Barok.



Bugünkü Lima kenti 16. yüzyılda İspanyollar tarafından kurulmuş ve şimdi Peru Cumhuriyeti'nin başkenti. Şehrin kurucusu Francisco Pizarro'nun heykeli Başkanlık Sarayı'nın yanında duruyor. Doğrusu işgalcinin heykelini, şehrin kurucusu olsa bile, bağımsızlıktan sonra yerinde korumuş olmak bana alışılmışın çok dışında geldi. Şehrin eski binalarının bir kısmı Lima Barok denilen tarzda. 

17. yüzyıl Sevil çinileri devrin binalarının içlerini süslüyor. Şehrin eski kısmındaki binaların çoğunda cumbalar var. Cumbaların hepsi birbirinden güzel ve bakımlı. Koloni döneminin (1532-1821) en eski yapısı Lima Katedrali; mimari açıdan en önemsenen yapı ise San Francisco Manastırı ve Kilisesi. 

Buranın altında şehrin katakombu yer alıyor. Tasnif, kemik cinslerine göre yapılmış. Şehrin nüfusu 7 milyon. Dağlardaki gerillalardan kaçıp gelenlerin oluşturdukları gecekondu mahalleleri oldukça fazla. Lima'ya yağmur yağmadığı için bu evlerin çoğu kartondan. Şehrin park ve bahçeleri, hergün sabahtan öğlene kadar şehre inen okyanus nemi ile bakımlı kalabiliyorlar. El Nino akıntısının ortaya çıktığı dönemler dışında soğukluğunu koruyan Peru Akıntısı, kıyılarda sise ve yoğun bir kuraklığa yol açıyor, ama yüzeye yakın taşıdığı bol miktarda besinle de balıkçılığa büyük katkıda bulunuyor. 

Zaman içinde gecekondulardan uzakta yeni, modern meskun bölgeler oluşmuş. Şehrin en önemli müzeleri arasında yer alan Arkeoloji ve Altın Müzesi'nde Colomb öncesi medeniyetlerden kalma altın, gümüş objeler, tekstil ürünleri, silahlar ve seramik eşyalar görmeye değer. Güney Amerika'nın en eski yüksek öğretim kurumu San Marcos Ulusal Üniversitesi (1551) de Lima'da.



Nazca Çizgilerini küçük uçağımızın camlarından izledik. Pilot hem sağda hem solda oturanlar görebilsin diye pike yapıp alçalarak yolculara heyecanlı anlar yaşattı.

Pamuklu dokuması, şarap ve pisko denen üzüm brandisi üretimi ile tanınan İca eyaletinin en çok ilgi çeken şehri Nazca. Yapılış tarihleri, hangi amaçla ve nasıl yapıldıkları halen bilinemeyen Nazca Çizgileri sadece uçaktan görülebiliyor. Küçük uçaklar, meraklıları yarım saatlik uçuş mesafesindeki Çizgiler'e götürmek için sık sık havalanıyorlar. Çizgilerin günümüze bozulmadan ulaşması yağışsız çöl iklimi sayesinde olmuş. Maymun, örümcek, kertenkele, akbaba, pelikan kuşu, köpek, astronot, spiraller ve ışın demetleri uçaktan rahatlıkla seçilebiliyor. Çizgilerin derinliği 30 cm. Yapılış sebepleriyle ilgili tahminler daha çok dinsel ve astronomi amaçlı olabilecekleri yönünde. Yapılan tahminlerin bazılarını şöyle sıralayabiliriz:

* Astronomi ile ilgili  gözlemler sonucu oluşturulmuş bir takvim ( Maria Reiche),
* Huaca haritası (Toni Morrison),
* Uzaylılar yaptı (Daniken),
* Tanrılar görsün diye yapıldı, 
* Devasa bir mabet alanı,
* Su kültü ile ilgili. Yağmur yağdırmak için doğayı harekete geçirecek şekiller çizdiler,

* Bu çizgiler atalara tapkı ile ilgili, 
* Mitolojik tanrıları ve hayvan ruhlarını temsil ediyorlar,
* Amacı ekonomik. Böyle bir iş ile büyük bir kitleye iş verdiler, 
* Yine yağmur ile bağlantılı bir düşünce, dağ tapımı. Astronot, dağ tanrılarının yardımcısı; pelikan kuşu,dağ tanrılarının habercisi ve bereket ile ilgili; maymun, sulak yerlere ait bir hayvan....


Johan Reinhard, dağ tanrıları hava durumunu ve bereketi kontrol ettiği için Çizgilerin su-bereket kültü, bereket için dağ tapımı ile ilgili olabileceğini söylüyor.

Belki biz de bütün tahminleri birleştirip su/dağ/bereket ile bir bağlantı kurabiliriz ??

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder