Yemen’de sürü güden kadınlar
|
ETLER
Antik Yunan’da et pahalı olduğundan tanrılara kurban
verilen dinî günlerde yenebilirdi.
Hem Eski Yunanlılar hem günümüz Yunanlıları sakatata
düşkündürler. Günümüzde ise sadece sakatat satan dükkanların çoğu Kuzey
Yunanistan’dakiler dışında kapanmış durumda. Romalıların kuzu işkembesi
pişirdiklerine dair görüşler var. Tam tersine Bizans’ta ise sakatat zor
sindirilen ve sadece yoksullara uygun besinler sayılırmış. Romalılar çeşitli
biçimlerde (deniz ürünlerinden, tavuktan) köfte yaparmış.
Bizans’ta çocuklara, buluğ çağına kadar et verilmezdi.
Koyun eti tüketimi Türkler’in Anadolu’ya gelmesiyle yaygınlaşmıştır.
12 - 16. yy arasında etobur Moğollar tarafından işgal
edilen Çin’de yeme içme kültürü et yönünden etkilenmemiştir. Çünkü Çin’de geniş
koyun sürülerini besleyecek otlaklar yoktur.
Avrupa'da kimi yemekler, soslar
tatar/tartar adıyla anılmaktadır. Fransız mutfağında bir çiğ et yemeğinin adı
tartardır.
İslamiyet’e geçişle birlikte Türkler, o güne kadar
yedikleri at etinden vazgeçmişlerdir.
Domuzun Ortadoğu’da yasaklanması İ.Ö. 1800 civarındadır.
Sebebi, sıcak bölgede yağlı domuz etinin oluşturabileceği barsak hastalıkları
idi. Domuzdaki asalak trişinin, özellikle iyi pişirilmediğinde insana bulaşması
gibi sağlıkla ilgili riskler ile Ari ırktan göçebelerin kendi yetiştirdikleri
sığır ve koyunların et ve sütünü satmak için yasak getirmeleriydi. Domuz
göçebeliğe uygun bir hayvan değildir.
Eski Mısır’da yetkililerin sağlık
nedenleriyle yasaklamalarına karşın domuz eti de yenirdi. Sonraları Yahudilik,
Hıristiyanlık (5. yy’da yaşanan kıtlıkta kaldırıldı) ve İslamiyette domuzun
yenilmesi yasaklanmıştır. Osmanlı’da domuz eti, etlerin en pahalısıydı. Müslüman ve
Yahudi dinlerince yasak olduğundan kentin kasap dükkanlarında satılmazdı. Domuz
besiciliği sınırlıydı.
Başkentin ihtiyacı için et alım-satımı Bizans döneminde
olduğu gibi, Osmanlılar döneminde de devlet tekelinde idi. Bu durum Tanzimat’a
(1839) kadar sürdü. Tanzimat’tan sonra, devlet sürü sahiplerini vergi avantajı
sağlayarak et ticaretine yönlendirdi.
Makedonya ve Teselya bölgelerindeki koyun
ve büyük baş hayvan ticaretini Rumlar ve Arnavutlar, Anadolu’da ise Türkler ve
Ermeniler yapmaktaydı.
Osmanlı İmparatorluğu’nda Yahudilerin özel kasap
dükkanları vardı. Dinlerinin gereğince et kesen ve haham izniyle çalışan bu
kasaplarda özel damgalı et satılırdı.
Osmanlı saray mutfağına pastırma dışında sığır eti
girmezdi. Birçok Türk yemeğinin lezzeti koyun etini gerektirir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder